1933 sonbaharının ilk günleriydi… Akşam saatlerine doğru Paris Üniversitesi’ndeki son dersinden çıkan Albert Einstein, okulun çıkış kapısına doğru yürüyordu. Bir yandan da ona eşlik eden öğrencilerle sohbet ediyor, sorularını cevaplıyordu. Tamamiyle bilimsel olan bu konuşmanın arasında öğrencilerinden birisi farklı bir soru sormayı seçti. “Efendim, Almanya’da kalan Yahudi bilim adamlarına ne olacak? Onlar kaderine mi terk edildi?” Bir an duraksadı. Belli etmemeye çalışsa da adımları yavaşlamış, gün sonunda düşünmek için beyninin arka odalarından birine kilitlediği bu soru, bir anda önüne çıkıvermişti. “Elbette hayır” yanıtını verebildi sadece. Çıkış kapısına geldiğinde ö&
Hide player controls
Hide resume playing