Guest
Mastürbasyonu bırakmaya çalışan insanlar için çevrimiçi gruplar oldukça popülerdir, ancak bu gruplar büyük ölçüde muhafazakâr, heteroseksüel erkeklerden oluşmaktadır. Araştırmalar, bu gruplara katılımın artmasıyla birlikte sertleşme sorunları, kaygı ve depresyonun da arttığını göstermektedir. Ayrıca, pornografiye bağımlı olduğunu düşünen kişilerin bu bağımlılığı tanımlamalarında kişisel narsisizm seviyelerinin de etkili olduğu gözlemlenmiştir. Çevrimiçi gruplar, cinselliklerini “yeniden başlatmak” amacıyla en az 90 gün boyunca mastürbasyon yapmaktan veya pornografi izlemekten kaçınmalarını öneren bir müdahale stratejisi sunmaktadır. Bu strateji, cinsel özdenetim amacıyla en az üç ay boyunca tamamen cinsel perhiz uygulanmasını savunan, ancak bilimsel bir temele dayanmayan bir “cinsiyet bağımlılığı” tedavi geleneğinden ortaya çıkmıştır. Yeni “Yeniden Başlatma” Tedavileri Çalışması Mastürbasyon ve pornografiden uzak durmayı hedefleyen bu perhiz dönemine “yeniden başlatma” denir ve bu terim, insan beyninin, zararlı veya yıkıcı içeriklerden arındırılabileceği ve yeniden eski haline döndürülebileceği bir bilgisayar gibi çalıştığı fikrini yansıtır. Ancak beyin elbette bir bilgisayar gibi çalışmaz. Bu tedavilerle ilgili yapılan yeni bir çalışma, bu yeniden başlatma müdahalesinin potansiyel olarak zararlı olabileceğini ortaya koymaktadır. Araştırmacılar, bu gruplarda yeniden başlatmanın genellikle “hiçbir koşulda mastürbasyona izin verilmemesi” şeklinde tanımlandığını bulmuşlardır. Kasıtlı olarak pornografi veya buna yakın herhangi bir içerik izlemekten kaçınılması gerektiği vurgulanmakta ve yalnızca gerçekten değer verdiğiniz biriyle cinsel ilişkiye girilebileceği belirtilmektedir. Rastgele cinsel ilişkilere ise izin verilmemektedir. Bu tür bir yoksunluk, bu gruplarda erektil disfonksiyonun tedavisi, penis boyutunu büyütmenin bir yolu ve tıbbi olarak tanınmayan bir hastalık olan “pornografi bağımlılığı” için bir tedavi olarak sunulmaktadır. Önceki araştırmalar, mastürbasyondan uzak durmayı bir hedef olarak belirlemenin, paradoksal bir şekilde bu konuya yönelik düşünceleri artırabileceğini ve bir endişe-utanma döngüsü yaratabileceğini göstermiştir. “Yeniden Başlatma’nın Halk Sağlığı Üzerinde İyatrojenik Etkileri” adlı bir araştırma yapılmıştır. İyatrojenik etkiler, tedavi süreçlerinden kaynaklanan zararları ifade eder. Bu araştırmada, mastürbasyon ve pornografi kullanımından uzak durmaya çalışan kişilerin yeniden başlatma müdahalesi sonucunda olumsuz duygusal ve cinsel etkiler yaşadıkları bulunmuştur. Diğer araştırmalar, meni tutma ve mastürbasyondan kaçınma konusundaki çevrimiçi tartışmaların, erkeklerin cinsel sağlığı konusundaki diğer çevrimiçi tartışmalara kıyasla çok daha az tıbbi doğruluğa sahip olduğunu ve gerçek tıp uzmanlarının bu tartışmalara katılma olasılığının düşük olduğunu göstermektedir. Bu yeni çalışmada, 587 erkek, yeniden başlatma tartışmalarına ve çabalarına katılmanın etkilerini değerlendiren bir anketi tamamlamıştır. Katılımcıların yüzde 74’ü heteroseksüel, yüzde 65’i ise beyazdır. Bu demografik veriler, sınırlı çeşitliliğe işaret etse de, diğer araştırmalar bu grupların ezici çoğunlukla muhafazakâr geçmişe sahip erkeklerden oluştuğunu göstermektedir. Katılımcıların neredeyse yüzde 30’u, yeniden başlatma programı tarafından tanımlandığı şekliyle “nüks” yaşadıklarını ve bu nedenle intihar düşüncelerine kapıldıklarını bildirmiştir. Bu kişiler, çevrimiçi gruplara ne kadar çok katılırlarsa, nüksettiklerinde o kadar kötü hissettiklerini ve bir nüksetmeye yanıt olarak bu forumlarda kendilerini incitmeleri veya öldürmeleri gerektiği yönünde öneriler aldıklarını belirtmişlerdir. Artan Cinsel İşlev Bozukluğu, Depresyon ve Anksiyete Erektil disfonksiyonu “tedavi etmek” amacıyla belirtilen yeniden başlatma hedefinin aksine, bu araştırmanın verileri, çevrimiçi gruplara daha fazla katılımın daha yüksek cinsel işlev bozukluklarıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca, çevrimiçi yoksunluk gruplarına daha fazla katılım, artan depresyon ve kaygı seviyeleri ile bu sorunları tedavi etmek için lisanslı profesyonellerden tıbbi yardım alma olasılığının azalması ile ilişkilidir. Önemli olan, daha ciddi sorunları olan kişilerin bu forumlara daha fazla dahil olmaları değildi. Diğer çevrimiçi destek gruplarının araştırmaları, daha fazla katılımın genellikle daha az semptomla ilişkili olduğunu bulmuştur. Kendilerini “pornografi bağımlısı” olarak tanımlayan katılımcıların, erektil disfonksiyon ve daha yüksek kaygı yaşama olasılıkları daha yüksek bulunmuş, ancak aynı zamanda bu kişilerin daha narsist oldukları da saptanmıştır. Narsisizmin bu kendini tanımlamadaki rolü nispeten yenidir. Bu bulgu, kendilerini bir “bağımlı” olarak etiketlemenin bu kişilere cazip gelip gelmediği sorusunu gündeme getirmektedir, çünkü bu kişiler kendilerini “seçkin” olarak görüp başkalarının sahip olmadığı özel iç görülere veya bilgilere sahip olduklarına inanıyor olabilirler.
